Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | içinden (bir şeyin) | through prep. | ||
Their relatives are faced with appalling bureaucracy through which they have to wade. Balıkçıların yakınları, içinden geçmek zorunda oldukları korkunç bir bürokrasi ile karşı karşıyadır. More Sentences |